Dictionary.gen.tr

 

Result of Turkish - Turkish dictionary

 
ışık
-ğı isim
  • Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk
    "Okuyabilmek için kapıdaki ışık yeterli değildi." - H. E. Adıvar
  • Bir yeri aydınlatmaya yarayan araç.
  • Elektrik.
  • Resim sanatında ışıklı, parlak yer.
  • (mecaz) Mutluluk, sevinç veya zekâdan doğan, özellikle yüzde ve gözlerde beliren parıltı
    "Bütün gözlerden manalı ışıklar sıçrıyordu." - P. Safa
  • (mecaz) Yol gösteren, aydınlatan kimse, düşünce, eser vb
    "Sevgili Behçet Necatigil şiirimizin vazgeçilmez ışıklarından biri olarak ayrıldı aramızdan." - N. Cumalı
  • (fizik) Yüksek derecede ısıtılan cisimlerin veya çeşitli enerji biçimleriyle uyarılan cisimlerin gaz ışı yaydığı gözle görülen ışıma.

Result of Turkish - English dictionary

 
ışık
  • light. gleam. lamp. luminary. photo-.
  • light. gleam. lamp. luminary. photo-. beam.
  • light. light (luminous energy. any source of light. bathe. doppler effect.

Result of Turkish - German dictionary

 
ışık
  • Licht [das]
  • Leuchte [die]
  • Schein [der]

Result of Turkish - French dictionary

 
ışık
  • lumière [la]
  • clair [le]
  • clarté [la]
  • feu [le]

Result of Turkish - Bulgarian dictionary

 
ışık
  • is. светлина
  • ışığı altında в светлината на…
  • ışık araçları осветителни уреди
  • ışık aynası рефлектор, прожектор
  • ışık bilgisi оптика
  • светлинен лъч
  • блясък.

Result of Turkish - Russian dictionary

 
ışık
  • Луч » [luç]
  • Свет » [svyet]

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.