Dictionary.gen.tr

Result of Turkish - Turkish dictionary

 

boşanmak

(nesne almayan fiil, -den durum kiyle kullanılan fiil)

• Karı ve koca mahkeme kararı ile birbirinden ayrılmak
  "Ne oldu da kocasından boşandı, sen anladın mı?" - M. Ş. Esendal
• Hayvan, başlığından, koşum takımından veya bağından kurtulmak.
• ((nesne almayan fiil)) Birdenbire ve bol bol akmak
  "Bir zamandır kendimi tutamıyorum, gözyaşlarım birden boşanıyor." - E. E. Talu
• ((nesne almayan fiil)) Baskı altında gergin duran bir şey, birden ve hızla kurtulmak
  "Vecihe, fazla kurulmuş bir zemberek şiddetiyle boşandı." - R. N. Güntekin
• Kapalı bir yerde bulunan insanlar birden dışarı çıkmak
  "Yoksa tımarhane mi boşanmıştı?" - Ö. Seyfettin
• Çok ağlamak
  "Gözlerinden yaşlar boşandı birden." - C. Uçuk
• ((nesne almayan fiil), mecaz) Dertlerini, yakınmalarını anlatmak.
• (halk ağzında) Sıyrılmak, kurtulmak
  "Sabırsız ellerle acele acele üst başından boşandı ve çıplak olarak denize atladı." - Halikarnas Balıkçısı

Result of Turkish - English dictionary

 

boşanmak

• divorce. obtain a divorce. be loosed. burst into tears.
• divorce.
• to be divorced from. to be set loose. to be set free. to break loose. to break through its barriers. to be discharged by accident. to burst forth. to pour out one's heart. burst.

Result of Turkish - German dictionary

 

boşanmak

• sich scheiden lassen
• abgeschirrt werden
• (Wasser, usw) sehr stark fließen

Result of Turkish - French dictionary

 

boşanmak

• divorcer
• divorcer d'avec qn

Result of Ottomans Turkish dictionary

 

boşanmak

• t. Eşi ile olan nikâh bağını bozmak. Eşinden ayrılmak.(Medeni kanun, boşama yetkisini mahkemeye bırakmıştır. İslâm dini evlenmeyi Allah'ın emirleri dahilinde karşılıklı rızaya bağlı hür bir sözleşme olarak gördüğünden kadınla erkek boşanma yetkisinin kimd

Permalink to this page