(ekonomi) Ödünç alınan veya verilen mal, para
"Kredi almada, senet ödemede, şunda bunda oldum olası kolaylık göstermişlerdir." - A. İlhan
(mecaz) Güven, saygınlık, itibar.
(pedagoji) Belli bir öğrenimin tamamlanması için öğrencilerden istenen her türlü kuramsal ve uygulamalı çalışmalar göz önünde tutularak bir yarıyıl veya bir öğretim yılı okutulan herhangi bir dersin, okul programı bütünlüğü içindeki değerini nicelik olarak gösteren birim.
Result of Turkish - English dictionary
kredi
credit. trust. tick.
credit. loan. trust.
credit. loan. good credit standing. good credit rating. trust.