Dictionary.gen.tr

 

Result of Turkish - Turkish dictionary

 
sürüklemek
(-i durum ekiyle kullanılan fiil)
  • Bir şeyi yerden kaldırmadan iterek veya çekerek götürmek
    "Prenses koluma girdi, sürüklercesine büfeye götürdü." - A. Gündüz
  • Akarsu alıp götürmek
    "Sakarya nehri kırılmış söğüt dallarını, saman çöplerini sürüklüyordu." - A. İlhan
  • (mecaz) İstekli olmayan birini bir yere götürmek, getirmek
    "Seni bırakmam vallahi diyor ve bazen gittiği yerlere bile onu sürükleyip götürmek istiyordu." - Y. K. Karaosmanoğlu
  • (mecaz) Bir kimseyi, bir işi yapmaya zorlamak.
  • ((-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil), mecaz) Kötü bir duruma, sona doğru götürmek
    "Kız kardeşini kötü yola sürükledi diye babası reddetmişti." - S. F. Abasıyanık
  • (mecaz) İlgi uyandırarak bırakamayacak duruma getirmek, çok ilgilendirmek
    "... benim çağdaşlarımdan kim bilir kaç bin genci bahtiyar rüyalara sürüklemiştir." - Y. Z. Ortaç

Result of Turkish - English dictionary

 
sürüklemek
  • drag along. drag. sweep. sweep before one. blow away. drift. eat at. eat away. hale. incline. make leeway. lug. pluck. schlep. schlepp. trail. train. tug. waft. wash away. wash off.
  • blow. drag. drift. haul. lug. to drag. to drift. to involve. to entail. to lead to. to carry with one. lead to. entail.
  • drag.

Result of Turkish - German dictionary

 
sürüklemek
  • schleifen, schleppen, zerren, im Gefolge haben

Result of Turkish - French dictionary

 
sürüklemek
  • traîner
  • akarsu) charrier
  • emporter
  • entraîner

Result of Turkish - Bulgarian dictionary

 
sürüklemek
  • влека, тегля, мъкна
  • повличам, довличам.

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.