Birbiri ardı sıra veya yan yana koyarak sıra durumuna getirmek.
Belirli bir düzene göre yerleştirmek veya düzenlemek, sıraya koymak.
Söylenecek, yazılacak, yapılacak şeylere zihinde gerekli düzeni vermek.
Aynı davranışı birbiri ardınca birçok kez yapmak.
Aynı davranışı birçok şey üstünde tekrarlamak.
Küçük çocuk tutunarak yürümeye başlamak, tutunarak yürümek.
Result of Turkish - English dictionary
sıralamak
line up. arrange. put in order. aline. align. array. collocate. compile. concatenate. juxtapose. marshal. range. string.
enumerate. file. juxtapose. marshal. rank. to arrange in order. to align. to sequence. to enumerate. to begin to walk by holding on to one after another.
sort. to arrange or array things in a row or rows. to line things up. to arrange or file things in a certain way. to list in order. to enumerate. to begin to walk. to order. to set in order. to range. to rank. to line. to classify. to coordinate.