Dictionary.gen.tr

 

Result of English - Turkish dictionary

angle.mp3
angle
  • (f). olta ile balık avlamak. angler (i). olta ile balık tutan kimse
  • başka balıkları yutan büyük ağızlı ve boynuzlu bir çeşit balık, fenerbalığı, (zool). Lophius piscatorius.
  • (i). açı, zaviye
  • sivri köşe
  • görüş açısı
  • vecih, cihet, safha
  • argo kâr. angle of incidence gelme açısı. angle of reflection yansıma açısı. angle of vision görüş açısı. acute angle dar açı. adjacent angles bitişik açılar. aIternate angles iç veya dış ters açılar. critical angle en küçük kırılma açısı
  • (hav). zor iniş açısı. drift angle (den). (hav). akıntı açısı. abtuse angle geniş açı. plane angle düzlem açı. right angle dik açı. spherical angle küresel açı. angled (s). açılı, zaviyeli, köşeli.
  • (f). köşeler yaparak dönmek, viraj almak
  • (k).dili ima yoluyla bir şeyi veya fikri öne sürmek
  • el altından soruşturmak. angle iron köşebent demiri.
 
angles
  • (i)., (çog). beşinci yüzyılda İngiltere'yi istilâ eden bir Cermen kabilesi, Anglo'lar (ingiliz ve ingiltere kelimeleri bu kelimeden türemiştir).
 
angleworm
  • (i). solucan.

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.