Dictionary.gen.tr

 

Result of English - Turkish dictionary

bell.mp3
bell
  • f., i. çıngırak veya zil takmak
  • böğürmek, bağırmak (geyik v.b.); çan şekline girmek
  • i. kösnüme devresinde geyiklerin çıkardlığı ses, böğürme. bell the cat tehlikeli bir işi başarmak.
  • i. çan, kampana
  • çan şeklinde herhangi bir şey
  • zil, sıngırak
  • den. gemide saati belirtmek için çanın vuruş sayısı. bell buoy çanlı samandıra. bell jar çan şeklindeki kavanoz. bell metal çan yapımında kullanılan bakır ve teneke karışımı bir metal. bell pull, bell rope çan ipi. bell tower çan kulesi. diving be!l dalgıç hücresi.
 
bell-mouthed
  • s. yayvan ağızlı.
 
belladonna
  • i. güzelavratotu, belladon, bot. Atropa belladonna
  • bu bitkiden çıkarılan zehirli ilaç. belladonna lily nergis zambağı, bot. Amaryllis belladonna.
 
bellboy, bellhop
  • i., A.B.D. otellerde oda hizmetçisi çocuk.
 
belle
  • i. güzellidiyle tanınan kadın veya kız, dilber
  • salon kadını
 
belles-lettres
  • i.,çoğ., Fr. edebiyat, gökçe yazın
  • güzel sanatların bir kolu olarak edebiyat
  • edebiyatın seçme örnekleri.

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.