Dictionary.gen.tr

 

Result of English - Turkish dictionary

 
cover
  • (i). kapak, örtü
  • batlaniye
  • cilt
  • saklanmaya yarayan ağaçlık ve çalılık
  • bahane
  • sofra takımı
  • (tic). karşılık. cover charge (lokantalarda) giriş ücreti. cover crop toprağı muhafaza etmek için kışın ekilen ekin. cover girl kapak kel. cover glass lamel: covered wagon üstü bezle kaplı dört tekerlekli at arabası. break cover gizlendiği yerden meydana çıkmak. take cover sığınmak, iltica etmek, gizlenmeye çalışmak. under cover gizlenmiş
  • sığınmış
  • zarf içinde. under cover of perdesi altında, kisvesi altında. under separate cover ayrı bir zarfta. He read the book from cover to cover Kitabı başından sonuna kadar okudu.
  • (f). kapamak, örtmek, kaplamak
  • kapsamak, ihtiva etmek, şamil olmak
  • sigorta etmek
  • korumak, müdafaa etmek
  • saklamak, gizlemek
  • yol almak, katetmek
  • (gazet). röportajını yapmak , yazmak
  • kuluçkaya yatmak
  • (erkek hayvan) cinsi münasebette bulunmak
  • mesuliyetini üzerine almak
  • idare etmek
  • yerini doldurmak
  • yetmek, kafi gelmek
  • silâh ile tehdit etmek
  • destek ateşi sağlamak
  • aynı miktarda para koyarak bahse girişmek. cover up örtmek
  • gizlemek. Don't move: I've got you covered I Kıpırdama, elimdesin. I He covered himself with embarrassment Kendi kendini utanç verici bir duruma soktu. He covered himself with glory şan ve şeref kazandı. He covered it with oil Üzerine yağ sıvadı.
 
cover-up
  • (i). gizleme, örtme, saklama (basın veya teftişten).
 
coverage
  • (i). sigorta miktarı ve cinsi
  • (gazet). olay veya konunun takip edilmesi ve yazılması.
 
coveralls
  • (i). iş tulumu.
 
covering
  • (i). kaplama, muhafaza
  • kat, tabaka
  • perde, örtü. covering letter evrak ile gönderilen ve evrakın mahiyetini anlatan mektup.
 
coverlet
  • (i). yatak örtüsü, örtü.

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.