f. (got, got, A.B.D gotten, getting) almak, ele geçirmek elde etmek, tedarik etmek
yakalamak
götürmek
hazırlamak
yaptırmak
sebep olmak
(netice olarak) bulmak
ögrenmek
(hastalığa) tutulmak, olmak
bağlantı kurmak
(trene) yetişmek
gebe bırakmak (gen. hayvan); malik olmak
kazanmak
k.dili anlamak
k.dili vurmak, isabet etmek
argo şaşırtmak
argo ilgi çek- mek, hoşa gitmek
sinirlendirmek
argo far- kına varmak
getirmek
varmak
gelmek, gitmek, yer değiştirmek. get about yayılmak
dolaşmak
ortalıkta görünmek. get across açıklamak, anlaşılmasını sağlamak. get ahead ilerlemek. get ahead of geçmek, geride bırakmak, üstün olmak. get along gitmek, ayrılmak
geçinmek, idare etmek
başarmak
anlaşmak, uymak
yaşlanmak. get around yayılmak
gezinmek
ortalıkta görünmek
bir şey elde etmek için yağlamak
üstünden atmak, yolunu bulup kurtulmak. get around to geç yapmak, eli geç değmek. get at varmak
demek istemek
başlamak, yapmak
k.dili etkilemek. get away kaçmak, gitmek, kurtulmak, savuşmak
(koşuya) başlamak. get away with argo şüphe uyandırmadan veya ya- kalanmadan atlatmak. get back geri dönmek. get back at argo öç almak. get by geçmek, yetmek
k.dili gecinmek
k. dili yakayı ele vermeden yapmak. get down inmek, aşağı inmek
not etmek, yazmak. get down to başlamak. get drunk sarhoş olmak. get even (with) hakkından gelmek. get home eve varmak
dönmek. get in girmek
sokmak
katılmak
(ürün) kaldırmak get in good with argo gözüne girmek. get in on faydalanmak, paydaş olmak. get in a word edgewise laf so- kuşturmak. get in supplies erzak almak. get into girmek. get it k.dili anlamak
cezalanmak. get it into one's head kafasına sokmak
anlamak. get married evlenmek. get near yaklaşmak. get nowhere başarısız olmak. get off inmek
ayrılmak
kurtulmak
söylemek. get (some one veya something) off çıkarmak
kurtarmak. get (a thing) off one's chest içini dökmek. get on binmek
uyuşmak, anlaşmak
idare etmek. get on one's feet ayağa kalkmak
kendini geçindirecek hale gelmek. get on one's nerves sinirine dokunmak. get (a person veya a thing) on the brain k.dili ( bir kimse veya şeyi) aklından çıkaramamak, aklına takılmak. get one's back up inat etmek, kızmak
kızdırmak get one's goat argo kızdırmak, slang keçileri kaçırtmak. get one's hand in eli alışmak, usta olmak. get her hooks on argo (erkeğe) kancayı takmak. get ones way istediğini koparmak, hile ile veya üsteleyerek istediğini elde etmek. get out ayrılmak, kaçmak
ortaya çıkmak, sızmak
yayınlamak
güçlükle söylemek
çıkarmak. get out from under (karışık bir işten) sıyrılmak. get out of-den almak
kurtulmak
kurtarmak
ayrılmak. get out of bed on the wrong side solundan kalkmak. get out of hand çapraşık hale gelmek, dizginlenemez hale gelmek, çığırından çıkmak. get out of one's depth derin suya girmek
başından buyük işe girişmek. get out of sight göz önünden gitmek, ortadan kaybolmak. get over (hastalığı, öfkeyi) atlatmak
açıklamak, anlaşılmasını sağlamak get ready hazırlamak, hazırlanmak. get religion birden dine bağlanmak. get rid of kurtulmak, başından savmak, atmak. get round yayılmak
gezinmek
yolunu bulup kurtulmak. get the better of, get the best of üstün çıkmak. get the drop on haberi olmadan silâh çekmek
kazançlı bir durumda olmak. get the hang of manasını kavramak
işletme sırrını öğrenmek. get there k.dili amacına ulaşmak, başarmak. get the upper hand kazanmaya yüztutmak. get through bitirmek
geçirmek, geçmek
geçinip gitmek. get through to bağlantı kurmak
anlamasını sağlamak. get tired yorulmak. get to başlamak
yapabilmek
bağlantı kurmak. get together toplanmak, bir araya gelmek
anlaşmaya varmak
toplamak. get up kalkmak
binmek, tırmanmak, çıkmak
düzenlemek, hazırlamak
uydurmak
edinmek, geliştirmek. get up steam istim kaldırmak
hızlanmak
şevklenmek. get used to alışmak get wet ıslanmak. get wind of sezmek, kokusunu almak, duymak. get with argo ilgilenmek, uymak. Bak. got.