Dictionary.gen.tr

 

Result of English - Turkish dictionary

 
shad
  • (i.) tirsi balığı, (zool.) Alosa.
 
shaddock
  • (i.) kızmemesi, altıntop, greypfrut, bir çeşit ağaçkavunu, şatok
  • (bot.) Citrus grandis.
shade.mp3
shade
  • (i.), (f.) gölge
  • karanlık, gölgelik yer
  • siper, perde
  • ölünün ruhu, tayf, hayalet
  • renk tonu
  • derece, gömlek
  • ayırtı, nüans
  • (f.) göIgelemek, üzerine gölge düşürmek
  • saklamak, gizlemek
  • muhafaza etmek
  • karartmak
  • resme göIge vermek
  • rengi derece derece açılmak veya koyulaşmak. shade off fiyatını biraz kırmak
  • hafif bir değişiklikle bir renk veya anlamdan bir diğerine geçmek. a shade better biraz daha iyi, bir gömlek daha iyi. all shades of thought bütün farklı fikirler. the shades ölüler diyarı. shad'ing (i.) gölgelik
  • resimde gölgeler yapma
  • ayırtı.
 
shadoof
  • (i.) su kaldıracı.
shadow.mp3
shadow
  • (i.), (f.) göIge, karanlık
  • resmin göIgeli yeri
  • yansı, akis
  • hayal, şekil
  • birinin peşinden ayrılmayan kimse, kuyruk
  • gözcü, dedektif
  • eser, iz
  • tayf, hayalet
  • (f.) gölgelemek, gölge düşürmek
  • karartmak
  • göIgesi gibi peşinden ayrılmayarak gizlice gözetlemek. shadow forth ima etmek, dokundurmak. without a shadow of doubt en ufak bir şüphe olmadan. worn to a shadow çok zayıflamış, çirozlaşmış bir deri bir kemik kalmış. shadowy (s.) gölgeli, karanlık
  • gölge gibi.
 
shadowbox
  • (f.) hayali bir rakip ile idman yapmak.

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.