Dictionary.gen.tr

 

Result of English - Turkish dictionary

wear.mp3
wear
  • i. dayanıklılık, dayanma
  • aşınma, yıpranma, eskime
  • giysi, elbise. the worse for wear eskimiş, çok kullanıldığı belli. wear and tear normal halde aşınıp eskime.
  • f. (wore, worn) giymek
  • göstermek
  • taşımak
  • kullanmak
  • eskitmek, aşındırmak, yıpratmak, yemek
  • yormak
  • dayanmak
  • eskimek, aşınmak, yıpranmak
  • tükenmek. wear away aşındırmak
  • biteviye geçmek
  • tükenmek. wear badly dayanıksız olmak, az dayanmak. wear down azar azar kuvvetini tüketmek, yavaş yavaş yıpratmak veya yıpranmak
  • aşındırmak. wear off yavaş yavaş yok olmak. wear on yavaş ilerlemek
  • can sıkmak. wear out butün bütün eskimek veya eskitmek
  • aşınmak
  • yormak, tüketmek. wear the trousers reislik etmek. wear well iyi dayanmak
  • iyi uymak
  • uygun gelmek
  • süregelmek. wear'able s. giyilebilir. wearing apparel elbise, giysiler. He wears his age well. Yaşını göstermiyor.
wearing.mp3
wearing
  • s. yıpratıcı
  • yorucu
  • giyilmeye elverişli.
wearisome.mp3
wearisome
  • s. sıkıcı, yorucu, bıktırıcı, usandırıcı.
weary.mp3
weary
  • s., f. yorgun, usanmış, bıkkın, bezgin
  • yorucu, yoran, usandırıcı, sıkıcı
  • yorgunluk belirten
  • f. yormak, yorulmak
  • usanmak, usandırmak
  • bezmek, bezdirmek. wearily z. canından bezmiş bir halde
  • yorgunlukla. weariness i. bezginlik, yorgunluk, usanç.

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.