Dictionary.gen.tr

 

Result of Ottomans Turkish dictionary

 
inkılâb
  • Başka tarza değişme. Bir hâlden diğer hâle geçme. Başka türlü olma.
  • Altüst olma.
 
inkılâb ale-l a'kıb
  • Ökçeler üzerine dönmek demektir ki, asker yürüyüşünde olduğu gibi, tam sağdan veya soldan geri dönmektir. İki ökçeyi birden yerinde çevirmek suretiyle inkılâb ale-l a'kıb, ayakları çaprazlaştırdığından yürümeyi imkânsız bırakır. Kur'an'da bu tâbir ya harb
 
inkılâb-ı hakaik
  • Hakikatlerin tam zıddına dönmesi (ki, böyle bir şey mümkün değildir.) (Bak: İçtima-ı zıdden) (İnkılâb-ı hakaik ittifâken muhaldir. Ve inkılâb-ı hakaik içinde muhal ender muhal, bir zıd, kendi zıddına inkılâbıdır. Ve bu inkılâb-ı ezdâd içinde bilbedahe bin
 
inkılâb-ı sayfî
  • İlkbaharın bitip, yaz mevsiminin balayışı. Gün dönümü. (21 hazirana rastlar.)
 
inkılâb-ı şitevî
  • Sonbaharın bitip, kış mevsiminin başlayışı. (Aralık ayının 21'ine rastlar.)
 
inkılâbât
  • İnkılâblar, değişmeler.

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.