Dictionary.gen.tr

 

Result of Turkish - Turkish dictionary

 
örnek
-ği isim
  • Benzeri yapılacak olan, benzetilmek istenen şey, model
    "Cemal Paşa ecnebi mütehassısların yardımı ile örnek çiftlikler de yapmıştır." - F. R. Atay
  • Göstermelik
    "Vali, burada yapılmış olan peynirlerden bir örnek görmek istedi." - M. Ş. Esendal
  • Bir şeyin benzeri, tıpkısı, misil.
  • Bir düşünceyi, kuralı, gözlemi veya savı desteklemek ve açıklamak amacıyla ileri sürülen söz, yapılan davranış, misal.
  • Durum ve niteliği benimsenmeye değer kimse veya şey
    "Örnek aransa, öyle sanıyorum ki, bizimkinden âlâsı bulunmaz." - H. Taner
  • (sıfat) En iyi biçimde olan
    "Bir dâhinin, olağanüstü bir adamın, örnek bir hoca olmamasını doğal karşılamalı." - H. Taner
 
örnek olmak
  • Hayır ve davranış yönünden başkasının kendisine benzemesi yolunda etkili olmak
    "Ne örnek olmaya değerim ne de gülünç olmaktan zevk alırım." - F. R. Atay
 
örneklem
isim, sosyoloji
  • Bir araştırmada bütünü anlamak için bütünden seçilen araştırma tekniklerinin uygulanacağı grup.
 
örnekleme
isim
  • Örneklemek işi veya durumu.
 
örneklemek
(-i durum ekiyle kullanılan fiil)
  • Örnek vermek.
 
örneklendirme
isim
  • Örneklendirmek işi veya durumu.

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.