Dictionary.gen.tr

 

Result of Turkish - Turkish dictionary

 
adam
isim
  • İnsan.
  • Erkek kişi, kadın karşıtı
    "İyi bir adam isterse, babası da verirse, varacak." - M. Ş. Esendal
  • Birinin yanında ve işinde bulunan kimse
    "Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar." - K. Tahir
  • Birinin yararlandığı, kullandığı kimse
    "Hemen hepsi para çevrelerinin adamlarıydı." - C. Meriç
  • Birinin sözünü dinleyen, nazını çeken kimse, kayırıcı.
  • Görevli kimse
    "Artık şunları toplatsak, dedi, kavasa söyleseniz de bir adam buluverse." - R. H. Karay
  • İyi huylu, güvenilir kimse
    "Amcam, güngörmüş bir adamdı." - R. N. Güntekin
  • Bir alanda derin bilgisi olan kimse
    "Bir sanatçının, bilim adamının düşünmek için bol zamana ihtiyacı vardır." - H. Taner
  • Bir alanı benimseyen kimse.
  • (ünlem) Bir şeyin önemsenmediği anlatılmak istendiğinde kullanılan söz.
  • (halk ağzında) Eş, koca.
 
adam adama
zarf
  • Bir oyunda tutmakla görevli olduğu rakibi yakından takip ederek.
 
adam adama savunma
isim, spor
  • Futbol, basketbol, hentbol vb. oyunlarda karşı takımdan tutmakla görevli olduğu oyuncuyu kollamaya, rahat hareket etmesini ve sayı yapmasını engellemeye dayalı savunma biçimi.
 
adam azmanı
isim
  • Çok iri yapılı kimse.
 
adam başına
zarf
  • Her bir bireye, her birine, kişi başına
    "Şunun şurasında alacağımız bir lira. Adam başına ne düşer ki? Hiç vermese ne olur yani? Aramızda cirmini paylaşırız gider." - B. R. Eyuboğlu
 
adam boyu
zarf
  • Yaklaşık olarak normal bir adam boyunda.
  • İnsan boyunca
    "İki tarafı adam boyu sık böğürtlenler, yabani erguvanlar, mersinlerle kaplı..." - N. Cumalı

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.