Dictionary.gen.tr

 

Result of Turkish - Turkish dictionary

 
antika
isim
  • Tarihsel değeri olan eski eşya
    "Sofadaki antika yerli saat, ihtiyar göğsü hırlaya hırlaya ağır ölçülü vuruşlarla gece yarısını çaldı." - H. R. Gürpınar
  • Eski çağlardan kalma eser.
  • Mendil, örtü, yatak çarşafı vb. bezlerin kenarlarına paralel ipliklerden bir bölümü çekilip dikey olanların ikisi, üçü bir arada tire ile sarılarak yapılan diş diş süs, sıçan dişi, ajur.
  • (sıfat) Antik.
  • (sıfat, mecaz) Genele, olağana, geleneğe aykırı, acayip, tuhaf
    "Hasılı antika bir herif." - Ö. Seyfettin
 
antika mobilya
isim
  • En az yüz sene önce imal edilmiş olup ana hatlarında herhangi bir değişiklik yapılmayan ve belli bir ekole göre adlandırılan mobilya.
 
antikacı
isim
  • Antika eşya, eser satan veya toplayan kimse
    "Açık artırmalardan, antikacılardan her çeşit saat toplamaya başladım." - H. Taner
 
antikacılık
-ğı isim
  • Antika eşya veya eserlerle uğraşma işi.
 
antikalık
-ğı isim
  • Antika olma durumu.
  • (mecaz) Tuhaflık
    "Kim bilir bu herifin geçmişinde neler neler, ne antikalıklar, ne acayiplikler, ne madrabazlıklar vardı." - O. C. Kaygılı
 
antikapitalist
isim
  • Kapitalist rejime karşı olan kimse.

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.