Dictionary.gen.tr

 

Result of Turkish - Turkish dictionary

 
bölme
isim
  • Bölmek işi, ayırma, parçalama, taksim.
  • Salon, oda, sofa vb. büyük bir yerden ayrılmış daha küçük yer
    "Gözlerimi tabağıma eğmiş bir vaziyetteyim ama, telefon bölmesini âdeta bakmadan görüyorum." - R. H. Karay
  • Büyük bir yeri, alanı küçük oda veya kısımlara ayıran ince duvar veya tahta perde
    "Vagonun birine binip bölmelerden birine yerleşti." - M. Ş. Esendal
  • (halk ağzında) Kalın ağaç gövdesinden odun veya tekne yapmak için ayrılan tomruk.
  • (denizcilik) Gemilerin içinde, su baskını, yangın vb. durumlarda, ara kapılar kapandığında arızanın veya hasarın yayılmasını önlemek için kullanılan birbirlerinden ayrılmış yerler.
  • (mantık) Cins kavramlarını tür, alt tür kavramlarına ayırma işi.
  • (matematik) Dört işlemden biri, taksim.
 
bölme işareti
isim, matematik
  • Bölme işlemini gösteren " / veya : " işareti.
 
bölmeç
-ci isim
  • Ambalaj içinde bulunan malları birbirinden ayırmaya yarayan koruyucu parça.
 
bölmek
-er (-i durum ekiyle kullanılan fiil)
  • Bir bütünü iki veya daha çok parçaya ayırmak, taksim etmek
    "Bir domates aldı, çakıyla dörde böldü." - N. Cumalı
  • (mecaz) Birliğin bozulmasına yol açmak, parçalamak.
  • (matematik) Bir niceliği iki veya daha çok eşit parçaya ayırmak.
 
bölmeli
sıfat
  • Bölme ile ayrılmış
    "Gazino bahçesinin hususi gibi olan bölmeli kısmına girerler." - H. R. Gürpınar
 
bölmesiz
sıfat
  • Bölme ile ayrılmamış.

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.