Dictionary.gen.tr

 

Result of Turkish - Turkish dictionary

 
batıl
sıfat
  • Doğru ve haklı olmayan.
  • Çürük, temelsiz, asılsız.
  • Geçersiz
    "Bütün kıymet hükümlerinin batıl ve bütün ölçülerin bozuk olduğunu ispat yolunda birbiriyle müsabaka eden muharrir ve mütefekkirlerin adedi, o devirde, sayılmayacak kadar çoktu." - Y. K. Karaosmanoğlu
  • Asılsız.
 
batıl inanç
-cı isim
  • Doğaüstü olaylara, gizli ve akıl dışı güçlere, kehanetlere aşırı derecede bağlı boş inanç, batıl itikat.
 
batıl itikat
-dı isim
  • Batıl inanç
    "Batıl itikatlara inanmış, dağlı, cahil bir kızcağızdı." - R. H. Karay
 
Batılı
sıfat
  • Batı ülkeleri veya batı bölgesi halkından olan (kimse), Garplı
    "Batılı uygarlık aydınları mutlaka gelişmeyle, ilerlemeyle ilgili bir akıma angaje olmaya itti." - A. İlhan
  • Türkiye'nin batısında bulunan illerinden olan (kimse).
  • Batı uygarlığını benimsemiş bulunan (kimse)
    "Batılı aydın olmanın kefareti olarak yaptığını söylemişti." - H. Taner
 
Batılılaşma
isim
  • Batılılaşmak işi, Garplılaşma.
 
Batılılaşmak
(nesne almayan fiil)
  • Düşünce, çalışma, görüş ve anlayışta özellikle Avrupa ülkelerinin izledikleri temel ilkeleri benimsemiş olmak, Garplılaşmak.
  • Gelişmişlikte Avrupa ülkeleri düzeyine ulaşmak.

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.