Dictionary.gen.tr

 

Result of Turkish - Turkish dictionary

 
görmek
-ür (-i durum ekiyle kullanılan fiil)
  • Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek
    "Merdivenin başındaki paravanın arkasında garip bir sahne gördüm." - A. Gündüz
  • Anlamak, kavramak, sezmek
    "Türk iradesinin ne demek olduğunu da sen göreceksin." - R. E. Ünaydın
  • Yanına gidip konuşmak.
  • Bir şey hakkında bir yargıya varmak, değerlendirmek.
  • Belirli bir zamanın içinde bir olaya tanık olmak, yaşamak
    "Hangi memlekete gitsek, resmî makamlar kadar halkın da rağbetini görürdük." - F. R. Atay
  • Yapmak, etmek.
  • ((-den durum kiyle kullanılan fiil, -i durum ekiyle kullanılan fiil)) Kendisine yapılmak, bir davranışla karşılaşmak, maruz kalmak.
  • ((-den durum kiyle kullanılan fiil)) Almak.
  • Bir şeye erişmek.
  • Çok değer vermek.
  • Bir işleme uğramak.
  • Yüzü bir yöne doğru olmak, bakmak.
  • Ziyaret etmek.
  • Karşılaşmak, rastlaşmak.
  • Gözlerin görmediği durumlarda başka duyu organlarıyla algılamak.
  • Sahne olmak, geçirmek.
  • Saymak, herhangi bir şey gibi görmek.
  • Gezmek
    "Buraları o kadar güzel ki, biz buradayken gelip görmezsen, sonradan belki bir daha hiç gelip göremezsin." - N. Cumalı
  • (teklifsiz konuşmada) Vermek.
  • (spor) Karşı oyuncunun yapacağı vuruşu önceden kestirip ona göre durum almak.

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.