Dictionary.gen.tr

 

Result of Turkish - Turkish dictionary

 
gazeki
isim, halk ağzında
  • Cepken altına giyilen kolsuz bir çeşit giysi.
 
gazel (I)
isim, edebiyat
  • Divan edebiyatında beş ile on beş beyit arasında değişen, ilk beytinin dizeleri birbiriyle, sonraki beyitlerinin ikinci dizeleri birinci beyitle uyaklı, genellikle lirik konularda yazılan nazım biçimi
    "O mecmuadaki gazelleri yüksek sesle okurken eski şiir lehçemizdeki beliğ ve rindane edaların zevkine varıyorum." - Y. K. Beyatlı
  • (müzik) Klasik Türk müziğinde belli bir kurala bağlı olmadan bir kişi tarafından sazlardan birinin eşliğinde söylenen, söyleyenin ses gücünü göstermesine de olanak veren müzik eseri
    "Yanımızdaki vagonda bir gazel başladı." - Y. Z. Ortaç
 
gazel (II)
isim, halk ağzında
  • Sonbaharda kuruyup dökülen ağaç yaprağı
    "Coşkun sular gibi akıp durulma / Kuru gazel gibi esip savrulma." - Karacaoğlan
 
gazel damarı
isim, anatomi
  • Şah damarı
    "Kolalı sert yaka, boğazda şişen gazel damarını sıkıyor." - F. R. Atay
 
gazelhan
isim, müzik
  • Gazel okuyan, gazel söyleyen kimse.
 
gazelhanlık
-ğı isim
  • Gazel söylemeyi kendine meslek edinme
    "Gayet güzel sesli, yakışıklı ayyaş, ahlaksızlıkla maruf bir kimse idi, İstanbul'da mektepler âleminde gazelhanlıkları ... ile nam vermişti." - Y. K. Beyatlı

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.