Dictionary.gen.tr

 

Result of Turkish - Turkish dictionary

 
geniş
sıfat
  • Eni çok olan, enli, vâsi
    "Geniş, bomboş bir taşlığın serin, rutubetli küf kokusu duyuldu." - P. Safa
  • Alanı büyük olan, dar karşıtı
    "Bu ağaç, bir geniş bostan duvarının dış tarafında idi." - O. C. Kaygılı
  • Bol (elbise).
  • (mecaz) Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın.
  • (mecaz) Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat
    "Besbelli geniş, olabildiğince umursamaz görünmek istiyordu." - A. İlhan
  • (mecaz) Çok.
 
geniş açı
isim, matematik
  • Bir dik açıdan daha büyük olan açı.
 
geniş çaplı
sıfat
  • Ayrıntılı, bütün yönleri içine alan.
  • (zarf) Derinlemesine, bütün yönleriyle.
 
geniş gönüllü
sıfat
  • Her olayı hoş karşılayan (kimse).
 
geniş gönüllülük
-ğü isim
  • Geniş gönüllü olma durumu.
 
geniş görüşlü
sıfat
  • Konuları çok yönlü değerlendiren (kimse).

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.