Dictionary.gen.tr

 

Result of Turkish - Turkish dictionary

 
hâl
-li isim
  • Bir şeyin içinde bulunduğu şartları veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet
    "Herkes hâline göre bir hediye verdi." - H. R. Gürpınar
  • Davranış, tutum, tavır
    "Bambaşka bir hâliniz vardır sizin. Merhametli bir insan olduğunuz bellidir." - O. Rifat
  • Şimdiki zaman, içinde yaşanılan zaman
    "Bugün yazılan her kitap hâlden istikbale bir habercidir. Hâl dediğimiz şey yarından sonra mazi olacaktır." - Y. K. Beyatlı
  • Güç, kuvvet, takat.
  • (mecaz) Kötü durum, sıkıntı, dert.
  • (gramer) Durum.
 
hal (I)
-lli eskimiş
  • Çözme, çözülme.
  • Eritme.
  • Karışık bir sorunun içinden çıkma, sonuca varma.
 
hal (I)
-lli eskimiş
  • Çözme, çözülme.
  • Eritme.
  • Karışık bir sorunun içinden çıkma, sonuca varma.
 
hal (II)
-li isim
  • Sebze, meyve, bakliyat vb.nin satıldığı yer.
 
hal (II)
-li isim
  • Sebze, meyve, bakliyat vb.nin satıldığı yer.
 
hal (III)
isim, tarih
  • Tahttan indirme.

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.