Dictionary.gen.tr

 

Result of Turkish - Turkish dictionary

 
hava
isim
  • Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı.
  • Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü
    "Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu." - M. Ş. Esendal
  • Canlılar üzerindeki etkisine göre hava yuvarının durumu
    "Havanın üşütecek kadar serinlemiş olmasına göre sabah yakın." - R. N. Güntekin
  • Gökyüzü.
  • Çevreyi kuşatan boşluk.
  • Esinti.
  • Müzik parçalarında tür
    "Kâğıthane havası tutturur, bahriye çiftetellisi çalardık." - S. F. Abasıyanık
  • Müzik aletlerinden çıkan ses perdesi.
  • Görünüş, davranış, söz vb. için bir kimsenin durumunu belirten özellik
    "Buna rağmen öyle kibar ve asil havası vardır ki, bu damga bile onu çirkinleştiremez, inadına daha bir uçarı, daha bir sevimli yapar." - H. Taner
  • Tarz, üslup
    "Namık Kemal'e, Tevfik Fikret'e başarılı nazireler yazmıştır. Onların diliyle, onların sesiyle, onların havasıyla..." - Y. Z. Ortaç
  • Durum, ortam, çevre, muhit, atmosfer, ambiyans
    "Bugünlük, bu masal havası içinde onunla beraber yaşamalıyız." - S. F. Abasıyanık
  • Sonuçsuz, anlamsız, boş durum, davranış, söz.
  • Çekicilik, albeni, alım, cazibe.
  • (mecaz) Keyif, âlem.
 
hava akımı
isim, meteoroloji
  • Değişik sebeplerle atmosferde havanın yer değiştirmesi.
 
hava atışı
isim, spor
  • Basketbolda hakemin iki takımdan birer oyuncunun arasında topu havaya atarak oyunu başlatması.
  • Futbolda hakemin duraklayan oyunu iki takımdan birer oyuncunun arasında havaya topu atarak başlatması.
 
hava basıncı
isim, fizik
  • Yer yuvarını çevreleyen havanın yeryüzündeki bir alana uyguladığı kuvvet.
 
hava bilgisi
isim, meteoroloji
  • Meteoroloji.
 
hava birliği
isim, askerlik
  • Hava kuvvetleri içinde yer alan askerî birlik.

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.