Dictionary.gen.tr

 

Result of Turkish - Turkish dictionary

 
külfet
isim
  • Sıkıntı, zorluk
    "Dört defa gezdiği bu yeri tekrar görmek, artık onun için bir külfet." - R. H. Karay
  • Büyük masraf
    "Bu kadar uzun külfetlere ne lüzum var?" - Ö. Seyfettin
 
külfetli
sıfat
  • Sıkıcı, zor, yorucu, özen isteyen.
  • Büyük masraf gerektiren
    "Gece sokağa çıkmaktan korktuğum için değil, bizim tarafta sokağa çıkmak külfetli oluyor da ondan." - B. Felek
 
külfetsiz
sıfat
  • Sıkıntısız, kolay, özen istemeyen
    "Evinde külfetsiz ve içten bir konukseverlikle de ben karşılaştım." - H. Taner
  • Az masrafla yapılan
    "Beni, gene evindeki gibi, sevimli ve külfetsiz karşılamıştı." - F. R. Atay
 
külfetsizce
zarf
  • Külfet altına girmeden, külfete katlanmadan
    "Günün asıl konusu olan şu Brüksel sergisini, külfetsizce beraber gezelim." - H. Taner
 
külfetsizlik
-ği isim
  • Külfetsiz olma durumu.

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.