Dictionary.gen.tr

 

Result of Turkish - Turkish dictionary

 
kapalı
sıfat
  • Kapanmış olan, açılmamış, mestur, açık karşıtı.
  • Geçilmez durumda olan.
  • Çalışma süresi sona ermiş (iş yeri).
  • Başı örtülü (kadın).
  • Açık ve kesin söz kullanmadan söylenen, müphem.
  • Gizli, saklı.
  • Açık olmayan (giyecek)
    "Damalı bir eteklik, açık mavi, kapalı bir yün kazak giymişti." - N. Cumalı
  • Bulutlu, karanlık (hava)
    "Ankara'nın soğuk, kapalı havalı günlerinden biriydi." - Y. K. Karaosmanoğlu
  • (mecaz) İçe dönük yaradılışta olan
    "Kapalı ruhlu, ağırbaşlı, güç heyecana gelir insanlardır." - R. H. Karay
 
kapalı bölge
isim, sosyoloji
  • Ulaşım, ekonomi, nüfus hareketleri ve iletişim bakımından dışarıyla bağlantısı bulunmayan yer.
 
kapalı çarşı
isim
  • Dükkân ve ara yollarının üzeri tonoz ve kubbelerle örtülü çarşı.
 
kapalı devre
sıfat, fizik
  • İçinden sürekli akım geçen (elektrik devresi veya televizyon sistemi).
 
kapalı duruşma
isim, hukuk
  • Mahkemede görevlilerden ve orada bulunmak üzere özel izin alanlardan başkasının bulunmadığı duruşma.
 
kapalı gişe
zarf, tiyatro, sinema
  • Bütün biletleri satılmış bir biçimde.

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.