Dictionary.gen.tr

 

Result of Turkish - Turkish dictionary

 
nefis (I)
-fsi isim
  • Öz varlık, kişilik
    "Çoğunu kendi nefsini kurtarmak için öldürmüştü." - Ö. Seyfettin
  • İnsanın yeme içme vb. gereksinimlerinin bütünü.
 
nefis (I)
-fsi isim
  • Öz varlık, kişilik
    "Çoğunu kendi nefsini kurtarmak için öldürmüştü." - Ö. Seyfettin
  • İnsanın yeme içme vb. gereksinimlerinin bütünü.
 
nefis (II)
sıfat
  • Pek hoş, istek uyandıran, çok güzel
    "Akşamları soğuk yemekler yiyorum, ama nefis şeylerdi." - R. H. Karay
 
nefis (II)
sıfat
  • Pek hoş, istek uyandıran, çok güzel
    "Akşamları soğuk yemekler yiyorum, ama nefis şeylerdi." - R. H. Karay
 
nefis izzeti
isim
  • Kişinin öz saygısı, kişiliği, yüceliği, onuru, izzetinefis
    "Bu gülmek, bir nefis izzeti yarasının kanamasını örtüyordu." - R. E. Ünaydın
 
nefis muhasebesi
isim
  • İnsanın isteklerini, hırslarını ve yaptıklarını gözden geçirmesi, doğru veya yanlışlarını vicdanının süzgecinden geçirip bir değerlendirme yapması.

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.