Dictionary.gen.tr

Result of Turkish - Turkish dictionary

 

sır (I)

isim

• Bazı nesnelere parlaklık verme, dış etkilerden koruma, sızmalarını önlemk vb. amaçlarla sürülen, saydam veya donuk vernik.
• Aynaların arkasına ve kaplama metal eşyanın yüzüne sürülen ince tabaka.

 

sır (I)

isim

• Bazı nesnelere parlaklık verme, dış etkilerden koruma, sızmalarını önlemk vb. amaçlarla sürülen, saydam veya donuk vernik.
• Aynaların arkasına ve kaplama metal eşyanın yüzüne sürülen ince tabaka.

 

sır (II)

-rrı isim

• Varlığı veya bazı yönleri açığa vurulmak istenmeyen, gizli kalan, gizli tutulan şey
  "Söyleme sırrını dostuna, o da söyler dostuna." - Atasözü
• Aklın erişemediği, açıklanmayan veya çözülemeyen şey, giz, gizem
  "Bu bahçede açılan her gonca / Sırlar açıyor yerden gökten." - T. Oflazoğlu
• Bir işin, bir şeyin dikkat, yetenek, deneyim ve sezgi yardımıyla kavranabilen en zor, en ince yanı.
• Bir amaca ulaşmak için kullanılan, başvurulan özel ve gizli yöntem.

 

sır (II)

-rrı isim

• Varlığı veya bazı yönleri açığa vurulmak istenmeyen, gizli kalan, gizli tutulan şey
  "Söyleme sırrını dostuna, o da söyler dostuna." - Atasözü
• Aklın erişemediği, açıklanmayan veya çözülemeyen şey, giz, gizem
  "Bu bahçede açılan her gonca / Sırlar açıyor yerden gökten." - T. Oflazoğlu
• Bir işin, bir şeyin dikkat, yetenek, deneyim ve sezgi yardımıyla kavranabilen en zor, en ince yanı.
• Bir amaca ulaşmak için kullanılan, başvurulan özel ve gizli yöntem.

 

sır kâtibi

isim, eskimiş

• Kendisine gizli yazılar yazdırılan kimse.

 

sır küpü

isim

• Birçok sırları bildiği hâlde hiçbirini açığa vurmayan kimse.

Permalink to this page