Dictionary.gen.tr

 

Result of Turkish - Turkish dictionary

 
sırma
isim
  • Altın yaldızlı veya yaldızsız ince gümüş tel
    "Açık gri etrafı iki parmak kalınlığında sarı sırma işlemeli, gayet zarif bir kumaş." - R. H. Karay
  • (sıfat) Bu telden yapılmış veya bu tel gibi olan
    "Altın yaldızlı ve siyah çiçekli aynalar duvarlara sırma kordonlarla asılıdır." - S. Birsel
  • Rütbe gösteren şerit.
 
sırma saç
isim
  • Altın sarısı renginde saç.
 
sırma saçlı
sıfat
  • Saçları altın sarısı renginde olan
    "Son gülün karşısında son bülbül ah ederken / Sırma saçlım bu sabah bahçeme geldi erken" - F. N. Çamlıbel
 
sırmakeş
isim, eskimiş
  • Gümüş veya başka madenleri haddeden çekip sırma yapan kimse.
 
sırmakeşhane
isim, eskimiş
  • Sırma yapılan yer.
 
sırmalı
sıfat
  • Sırma ile işlenmiş veya süslenmiş
    "Çarşıdan bana boyundan geçirilir, sırmalı bir cüzdanlık alınmıştı." - Y. K. Beyatlı

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.