Dictionary.gen.tr

Result of Turkish - Turkish dictionary

 

sahne

isim

• İzleyicilerin kolayca görebilmeleri için genellikle yerden belli bir ölçüde yüksek yapılan, oyun, müzik vb. gösteri yapmaya uygun yer.
• Görüntü.
• Gösteri sergilenen eğlence yeri veya tiyatro
  "Sahnemizin ilk Türk kadını Afife'yi polis yakalamaya gelince edebî heyet azaları birer birer kaçmış, yalnız Celal Sahir kalmıştı." - Y. Z. Ortaç
• (mecaz) Tanık olunan, gözlenen olay
  "Merdivenin başındaki paravanın arkasında garip bir sahne gördüm." - A. Gündüz
• (mecaz) Bir konu veya çalışma çevresi, çalışma dalı.
• (tiyatro) Bir oyun veya filmin başlıca bölümlerinden her biri.

 

sahne sanatları

• Gösteriye dayalı tiyatro, orta oyunu, dans vb. sanat dalları.

 

sahneleme

isim

• Sahnelemek işi.

 

sahnelemek

(-i durum ekiyle kullanılan fiil)

• Sahneye koymak.

 

sahnelenme

isim

• Sahnelenmek işi.

 

sahnelenmek

(nesne almayan fiil)

• Oyun sahneye konulmak.
• (mecaz) Bir durum, bir olay ortaya çıkmak, görünür olmak.

Permalink to this page