Dictionary.gen.tr

Result of Turkish - Turkish dictionary

 

sakat

sıfat

• Vücudunda hasta veya eksik bir yanı olan, engelli, özürlü
  "Ben gördüğünüz gibi bir sakat askerim, malul." - Y. K. Karaosmanoğlu
• (mecaz) Bozuk veya eksik.

 

sakat olmak

• Sakatlanmak
  "Şimdi koltuğumdan kımıldayamıyorum, bu yaşımda sakat oldum." - R. H. Karay

 

sakatat

• Kesilmiş hayvanın yürek, karaciğer, böbrek, işkembe, beyin, vb. gibi iç organlarıyla baş ve ayakları.

 

sakatatçı

isim

• Sakatat satan kimse.

 

sakatatçılık

-ğı isim

• Sakatat satma işi.

 

sakatçı

isim

• Sakatatçı
  "Emeğini alınca doğru hâldeki sakatçıya uğradı." - M. Ş. Esendal

Permalink to this page