Dictionary.gen.tr

 

Result of Turkish - Turkish dictionary

 
tabla
isim
  • Satıcı vb.nin kullandığı tahtadan tepsi
    "Bir hurmacının tablasında üstlerine vuran güneş ışığıyla parıldayan hurmalara imrenmiş." - A. Ş. Hisar
  • Soba, mangal vb. şeylerin altına konulan metalden veya tahtadan yapılan tepsiye benzer altlık.
  • Bir şeyin düz ve geniş bölümü.
  • Küllük
    "Tablada ruj izli sigara artıkları var." - R. H. Karay
  • Ağaçtan veya ağaç ürünlerinden hazırlanmış, büyük yüzeyli düzgün parça.
  • Genellikle Hindistan, Pakistan'da kullanılan, darbukaya benzer bir tür çalgı.
  • (sıfat) Bir tablanın aldığı miktarda olan.
  • (denizcilik) Makaraların yüzlerini oluşturan dış bölümleri.
 
tablacı
isim
  • Mallarını tabla üzerinde satan kimse, tablakâr.
  • Tabla çalan kimse.
 
tablacılık
-ğı isim
  • Tablacı olma durumu.
 
tablakâr
isim
  • Tablacı.
  • (eskimiş) Büyük konaklarda mutfaktan yemek tablalarını götürüp getiren görevli.
 
tablalı
sıfat
  • Tablası olan.
  • Tepesi geniş ve daire biçiminde olan
    "Fesi, hele fesi, başlı başına bir âlem; tablalı değil, dar Beyoğlu kalıp." - A. İlhan

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.