Dictionary.gen.tr

 

Result of Turkish - Turkish dictionary

 
taramak
(-i durum ekiyle kullanılan fiil)
  • Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek
    "Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu." - Y. Kemal
  • Bir şey veya kimseyi bulmak, denetlemek için türlü yöntemlerden yararlanarak bir yeri sıkı bir biçimde aramak
    "Birdenbire uzun bir ışık, sol tarafımızdaki sırtları taradı." - H. E. Adıvar
  • Bir şeyin içindeki gereksiz maddeleri tarak, tırmık vb. ile ayıklamak, taraklamak.
  • Taşın yüzünü dişli çelik kalemle işlemek.
  • Makineli tüfek vb. ateşli silahlarla sürekli olarak bir yere ateş etmek.
  • Kafasından geçirmek, belli belirsiz düşünmek
    "Belleğimde taradığım yazarların yarısına yakını hastalıklı idiler." - H. Taner
  • (mecaz) Derleme ve araştırma yapmak için bir yayını dikkatle gözden geçirmek veya gerekli kelime, cümle ve yazıları tespit etmek.
  • (mecaz) Dikkatle bakmak, süzmek.
  • (bilişim) Tarayıcı aracılığıyla kâğıt üzerindeki resim, yazı vb. simgeleri bilgisayar ortamına aktarmak.

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.