Dictionary.gen.tr

 

Result of Turkish - Turkish dictionary

 
ya ... ya ...
bağlaç
  • Birinden birinin olacağı sanılan iki iş için kullanılan bir söz
    "Gönül gurbet ele çıkma / Ya gelinir ya gelinmez." - Erzurumlu Emrah
  • Birinden birinin seçilmesi gereken durumlarda kullanılan bir söz.
  • Cümlede eş görevli ögeler arasında ya ... ya ..., ya ... veya, ya ... yahut biçimlerinde tekrarlanarak kullanılan bir söz
    "Kırk elli kişi kadar ya var ya yoktur." - Y. K. Karaosmanoğlu
 
ya (I)
ünlem
  • "Ey, hey" anlamlarında bir seslenme sözü.
  • (edat) Evet.
 
ya (II)
bağlaç
  • Şaşma, şaşkınlık bildiren bir söz.
  • Bir düşüncenin karşıtı düşünülürken kullanılan bir söz.
  • Gereklik ve onay bildiren cümlelerde yargının onaylandığını bildiren bir söz.
  • Dilek ve geniş zaman kiplerinde yargıyı güçlendiren bir söz.
  • Bilinen, görülen, hatırlanıp anlatılan bir olay dolayısıyla da sorulan başka bir konu için kullanılan bir söz.
  • Bir düşüncede sıra ile yer alan ayrı cins ögelerden biri ötekilerden üstün görüldüğünde "hele, özellikle" anlamlarında kullanılan bir söz.
  • Cevap niteliğinde olan cümlenin sonuna getirildiğinde asıl yargının arkadan gelen cümle ile anlatılacağını belirten bir söz
    "Fena oğlan değildir, değildir ya, yalnız bu sarhoşluğu var." - M. Ş. Esendal
  • Bazı çekimli zamanlardan sonra gelerek anlamı pekiştiren, kuvvetlendiren bir söz: Yediydin ya. Oturmuşum ya.
 
ya da
bağlaç
  • Ayrı olmakla birlikte aynı değerde tutulan iki şeyi veya bir başka seçeneği anlatan sözlerden ikincisinin önüne getirilen bir söz.
  • Seçeneği, çeşitliliği veya tercihi belirten bir söz.
 
yaba
isim
  • Harman savurmakta kullanılan, çatal biçiminde, tahtadan tarım aracı.
 
yabalama
isim
  • Yabalamak işi.

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.