Dictionary.gen.tr

 

Result of Turkish - Turkish dictionary

 
yetiştirmek
(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)
  • Birini, bir şeyi gitmekte veya gitmek üzere olan bir kimse veya şeye ulaştırmak, ulaşmasını sağlamak.
  • Vaktinde hazır olmasını sağlamak, tamamlamak, bitirmek.
  • Birini gerekli bir iş için tam zamanında bir yere götürmek.
  • Üretmek, büyütmek, geliştirmek
    "Evlerinin bahçesinde bir iki elma, erik ağacı yetiştirirler." - N. Cumalı
  • İletmek, duyurmak
    "Müjdeyi komşu hanımlara yetiştirmeye koşmuştu." - H. F. Ozansoy
  • Sağlayıp vermek
    "Sigara yakmak isteyenlere kibrit yetiştirir." - H. Taner
  • Yetmesini sağlamak
    "Cephemiz susuz, kuru ekmek ve benzini güç yetiştiriyoruz." - F. R. Atay
  • (mecaz) Söylenmemesi gereken bir şeyi hemen söylemek
    "Hiç kalır mı? Ertesi gün valiye yetiştirdiler." - M. Ş. Esendal
  • (mecaz) Çocuğun gelişip büyümesine özen göstermek
    "Munise'yi güzel ahlaklı bir kadın olarak yetiştirecektim." - R. N. Güntekin
  • (mecaz) Eğitim, öğrenim sağlamak.

Permalink to this page 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - All rights reserved.