Dictionary.gen.tr

 

Türkçe - Türkçe sözlük için sonuçlar

 
kör
sıfat
  • Görme engelli
    "Körü körüne duygululuk sanatçıyı da, körün değneğiyle yolunu araması gibi zavallı duruma düşürür." - N. Cumalı
  • Keskinliği yeterli olmayan.
  • Az aydınlık veren
    "Sahanlığın üstünde bir kör kandil yanıyordu." - H. R. Gürpınar
  • Kötü
    "Vakıa bu kör siyaset yüzünden Türklük Rumeli'den çıktı." - Y. K. Beyatlı
  • (mecaz) Arkası tıkalı olan veya işlek olmayan.
  • (mecaz) Olguları sezme ve kavrama yetisi, dikkati olmayan.
  • (mecaz) Duyarlığını yitirmiş
    "Muhitimiz bize karşı her an kör, sağır ve şuursuzdur." - A. Ş. Hisar
 
kör ağaç
-cı isim
  • Kontratablada orta katı oluşturan ve genellikle yumuşak ağaçlardan hazırlanan bölüm.
  • Kontratablanın orta kısmında tabla kalınlığının en az yarısını oluşturan, yumuşak ağaçlardan değişik yöntemlerle elde edilen masif ağaç tabakası.
 
kör alan
isim
  • Trafikte sürücünün geriden gelenleri aynasında göremediği bölge, kör nokta.
 
kör baca
isim, madencilik
  • Herhangi bir çıkışı bulunmayan baca.
 
kör bağırsak
-ğı isim, anatomi
  • Kalın bağırsağın ilk parçası.
  • (zooloji) Kalın bağırsağın ince bağırsakla birleştiği yerde bulunan çıkıntı bölümü.
 
kör boğaz
isim
  • Yeme gereksinimi.
  • Doymak bilmez mide
    "Yemiş toplamak için ağaca çıkardıkları zaman en iyilerini kendi kör boğazına tıkınıyor." - R. N. Güntekin

Bu sayfa için kalıcı bağlantı 

 

© 2008 Dictionary.gen.tr - Her hakkı saklıdır.